Bu hafta yazımda her hafta olduğu gibi, değerli Blog Takipçilerime & Misafirlerime Roma İmparatorluğu, Roma ve/veya İtalya hakkında ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum. Roma’nın ortasında bir Piramiti bu haftanın konusu olarak seçtim.
Mısır’ın M.Ö. 31 yılında Octavianus Augustus tarafından fethinden sonra, ve Kleopatra’nın ölümünün ardından, Roma’da mezar yapıları Mısır’da bulunan modellerinden ilham alınarak, gerçek bir Mısır modasının doğmasına yol açmıştır. Bu Mezar Piramit Roma’da, Porta San Paolo ve Protestan Mezarlığı yakınındadır.
Ziyaretçiler için Piramit, her ayın 2. ve 4. Cumartesi günler açıktır. Yerel halk söylencelerinde bu Piramitin Roma’nın kurucu ikizlerinden Remus’un mezarının olduğu yer olarak inanılmakla birlikte bunu kanıtlayabilecek her hangi bir kanıt bulunmamıştır.
Zengin bir Praetor (kıdemli Roma Hakimi) olan Caius Cestius, M.Ö. 12’de öldü. Hakkında bilinen en önemli nokta, Porta San Paolo yakınlarındaki Aurelius Duvarı’nda bulunan, beyaz mermerle kaplı heybetli bir piramit olan mezarıdır. Mezar olarak bir piramidi seçen önemli kişilerden biri, Pleblerin Tribünü ve en önemli tanrıların onuruna kutsal ziyafetler düzenleme hakkına/görevine sahip olan yargıçlardan biri, Septemviri Epulones sınıfı üyesi, Caius Cestius’du. Bu isim Piramidin cephesindeki yazıtlardan birinde de görülmektedir.
Peki “Septemviri Epulonum”lar kimlerdi?
Septemviri Epulonum (bazen Septemviri Epulones olarakta adlandırılır; kelimenin tam tercümesiyle: “Tanrıların festivallerinde, halka açık tören yemekleri için yedi adam”) veya kısaca Epulones, antik Roma dininin bir rahip sınıfıydı. Dört büyük Roma Şehir Papaz sınıfından önceki en yüksek dereceli sınıf bu gruptu.
Diğer büyük Rahip Sınıfları ile karşılaştırıldığında Epulones’un tarihi daha geç M.Ö. 196’da başlamıştır. M.Ö. 4. Yüzyılda papazlar, görev yüklerini hafifletmek için başlangıçta üç rahipten (Tresviri Epulonum) oluşan bir alt sınıfa görev tanımladılar. Zamanla sınıfa ait Rahip sayısı önce yediye, daha sonra Caesar döneminde ona çıkarıldı. Daha sonra bu grubun adı değiştirildi.
Epulonların asıl görevi, iki dini bayram olan Ludi Romani ve Ludi Plebei vesilesiyle Jüpiter, Lovis mezarlığı için bir kült yemeği düzenlemekti. Daha sonra onlara başka kült görevleri de verildi. Augustus’un rahiplik görevlerini değiştirmesinin ardından Epulonlar, Ara Pacis ve Ara Numinis Augusti’ye yönelik kurban törenlerinin yanı sıra çeşitli oyunların organize edilmesinden de sorumlu oldu.
Rütbe, onursal haklar ve atama şekilleri açısından Epulonlar, diğer yardımcı Rahip sınıfları olan Augurlara ve Quindecimviri’ye eşitti. Ancak yasal olarak her zaman üst Rahip Sınıflarına belirli bir derecede bağımlılıklarını sürdürdüler.
Cephede inşaat çalışmalarının en fazla 330 gün sürmesi gerektiğini, aksi takdirde aile üyelerinin miraslarını kaybedeceklerini söyleyen bir yazıt bugün halen okunmaktadır. Mezar, M.Ö. 18 ile 12 yılları arasında Via Ostiense boyunca inşa edilmiştir; yüzyıllar sonra İmparator Aurelian’ın girişimiyle yeni surlara dahil edilmiş ve surların bir parçası görünümüne sahip olmuşlardır.
Yapı 36,40 metre yüksekliğinde olup her iki tarafında yaklaşık 30 metrelik kare tabana sahiptir. Dış kaplama Lunense Mermer levhalardan yapılmıştır. Beşik tonozlu mezar odası, panel şemasına göre beyaza boyanmış ve ellerinde taç ve kurdele tutan periler ve kanatlı zafer figürlerinin yer aldığı zarif fresklerle süslenmiştir. Mezarın ilk yağmalanması muhtemelen Orta Çağ’a kadar uzanıyor; kuzey tarafında kazılan bir tünel ile tarihi eser hırsızlarının içeriye girmesi sebebi ile kül kavanozları ve dekorasyonların önemli bir kısmı günümüze ulaşamamıştır.
Bu haftalık bu kadar olsun.
Her pazar saat 09:05 te yeni bir yazı ve konu ile karşınızdayım…





