İnebahtı Deniz Savaşı

Inebahtı (Lepanto) Savaşı
1'den 5'e değerlendirmek için yıldıza tıklayın!
[Toplam: 30 Ortalama: 5]

Bugün yazacağım makalede değerli okuyucularıma ve takipçilerime bizlere tarih kitaplarında pek okutulmayan ve bahsedilmeyen bir savaştan, belki de Osmanlının denizde aldığı en önemli yenilgilerinden birinden bahsedeceğim, İnebahtı Deniz Savaşı veya dünyada bilinen adı ile Lepanto Deniz Savaşı…

7 Ekim 1571’de yapılan İnebahtı (Lepanto) deniz savaşında İspanya önderliğindeki Hristiyan güçler, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ilk zaferini elde ettiler. Kutsal Filonun komutanı, İspanyol kralının üvey kardeşi V. Karl’ın gayri meşru oğlu, Hollanda genel valisi Don Juan de Austria (Avusturyalı Johann) dı. Miguel de Cervantes’in de bu savaşta yer aldığı ve yaşadıklarının bir kısmını ünlü eseri Don Kişot’a dahil ettiği belirtilir. Sultan II. Selim’in Akdeniz donanması, savaştan sağ çıkamayan Amiral Kılıç Ali Paşa’nın komutasındaydı.

İnebahtı Muharebesi, toplamda yaklaşık altı yüz gemi ve 200.000 askerin yer aldığı, zamanın en büyük deniz savaşıydı. Gemilerin savaş hattına yaklaşmasının iki saat sürdüğü ve tam bir gün süren bu önemli savaş Kutsal İttifak’ın zaferinin yanında esasen, psikolojik açıdan da çok önemliydi, çünkü bu zafer sonrası Hristiyan Birliği Osmanlı’nın yenilmez olduğu efsanesini yıkacaktı. Venedikliler için önemi ise geliştirdikleri yeni tip kadırgaları da kullanmaları ve test etmeleriydi.

Savaş, İnebahtı Boğazı açıklarında, Patras ile güney İyonya Adaları arasındaki körfezde gerçekleşti. Cephe güney, orta ve kuzey olmak üzere üç bölüme ayrılmıştı. Altı Venedik kadırgası kuzeyde ve merkezde konuşlandırılmıştı. Her yöne ateş edebildikleri ve ele geçirilmeleri zor olduğundan Osmanlılar için bu kadırgalar bir kabustu. O zamanlar deniz savaşlarının yöntemi genellikle aynı şekilde seyrediyordu. Kısa bir topçu atışı sonrasında, düşman gemisini kontrol altına almak için deniz piyadelerinin devreye girmesi gerekiyordu. Ancak kadırgaların son derece ağır silahları ve çok sayıda büyük kalibreli topları vardı. Ayrıca gemilerin yüksek tarafı düşmanın gemiye çıkmasını oldukça zorlaştırıyordu. Bunlar Kutsal Hristiyan Deniz Birliğinin zaferinin önemli nedenlerinin başında geliyordular.

Savaşın başlangıcında, Hristiyan Kutsal Filosunun baş komutanı Avusturyalı Don Juan, amiral gemisinin kaptanına, Osmanlı rakibi Amiral Kılıç Ali Paşa’nın komuta gemisine saldırıp onu ele geçirmesini emretti. Her iki güvertede de birkaç saat süren göğüs göğüse bir savaş yaşandı. Yoğun çatışma sırasında Amiral Kılıç Ali Paşa öldürüldü ve Kutsal Birlik gemiyi ele geçirmeyi başardı. Don Juan bu net galibiyet sonrasında cephenin güney kesimini destekleyebildi. Bu arada Osmanlı donanmasının komutan yardımcısı Uluç Ali Paşa, Hristiyan Kutsal İttifak birliklerini kısmen yok etmeyi başarmıştı.

Ancak Osmanlı’nın Amiral Gemisinin ele geçirilmesi Osmanlı Amiral Flamasının da ele geçirilmesi manasına geliyordu. Bugün bu önemli Flamayı 17. YY’da inşa edilmiş Kutsal Santo Stefano dei Cavallieri Kilisesi içinde özel bir bölümde Pisa Şehrinde görüyoruz. Donatello tarafından yapılan bir büst ve çeşitli sanatçıların resimleri ile 16 – 18. YY’lar arasındaki deniz savaşlarında elde edilen ganimetler ve 1571 yılından İnebahtı Deniz Savaşında (Lepanto) ele geçirilen Amiral Kılıç Ali Paşa’nın gemisinin savaş flaması gibi ganimetleri bu kilisenin içinde görebilir ancak kilise özel izinle ve rezervasyonla ziyaret edilebilmekte, genel anlamda kapalı tutulmaktadır.

Pisa şehrine gelen özel misafirlerimiz için organize ettiğimiz VIP turlar sırasında bu kilise ile görüşmeler yapıp Kılıç Ali Paşa’nın Flamasını da görme şansı yakalıyoruz. Tarafıma yeterince önce ve zamanlı bilgi verilmesi kilisenin açılabilmesi için çok önemli bir kriter. Kilise ziyareti ücretsiz olup, sadece tanıdıkları ve referansını kabul ettikleri kişiler için bu hizmeti sağlamaktalar. .

Savaş konusunda deneyimli Osmanlı Levendleri, Hristiyan güçlerini savunmaya geçmeye zorluyorlardı. Sanki savaş bir anda Osmanlı Donanması lehine dönüyordu, ancak cephenin diğer kesimlerinin desteğiyle Hristiyan Kutsal Birliği, sonunda Osmanlıları alt etmeyi başardı. Kutsal Birlik savaşta 13 gemisini ve yaklaşık 8.000 askerini kaybetti. Osmanlı filosunun 30 gemisi karaya oturdu, 80’i battı ve 180 kadırga karşı tarafın eline geçti. Osmanlı tarafında 30.000 Levend öldü. Bu durum Osmanlı Akdeniz donanmasının yenilmezlik havasını kırmış ve Hristiyan Birlik psikolojik olarak üstünlüğü ele geçirmişti.

Savaşın sonuçları
Yenilmez sayılan Türk filosu, kayıplarını bir yıl içinde telafi etti ve savaşmaya kararlı 250 yeni kadırgaya sahip oldu. Yeni kalyonlarla birlikte, ateş gücü ve manevra kabiliyeti açısından da tekniklerini geliştirmiştiler. Türk Sadrazamı Sokollu Mehmed Paşa da İstanbul’daki Venedik büyükelçisine “Sizin yenilginizle bizim yenilgimiz arasındaki farkı” dikte ederken “Kıbrıs Krallığı’nı elinizden alarak kollarınızdan birini kestik. Filomuzu yenerek sadece sakallarımızı kestiniz. Kol tekrar çıkmıyor ama sakal daha gür çıkıyor.” kelimeleri ile konuyu özetlemişti. Ancak şöyle ya da böyle bu yenilgi sonrası Osmanlı’nın denizde bir dünya gücü olma hayali yıkıldı.

İnebahtı öncesi çatışma, Akdeniz’deki nüfuz alanlarının çözümlenmesine yol açtı. Türkler artık kendilerini doğudaki hakimiyetleriyle sınırlandırırken, İspanyol, Malta ve İtalyan filoları da Batı Akdeniz’i kendi aralarında paylaştılar.

Venedik, Kıbrıs’ın kaybıyla kolaylıkla baş edebildi. Kıbrıs Savaşı’ndan sadece birkaç yıl sonra Babıali ile bağlantıların hızla normalleşmesi sayesinde Venedikli tüccarlar, “Önce Venedikliyiz, sonra Hıristiyanız” sloganına uygun olarak bir kez daha Kıbrıs pamuğu ihracatına öncülük etmeye başladılar. Yeni Venedik-Osmanlı ilişkilerinin temeli, “Kutsal Birlik” ve Vatikan’ın müttefikleriyle yapılan anlaşmaların aksine, 1573’te Kıbrıs adasının Venedik’e bırakılmasını onaylayan ayrı bir barışı imzalayan kapsamlı bir şekil aldı. Osmanlı Devleti, Hristiyan Birliğine bu çığır açan zaferlerine rağmen, Venediklilere İnebahtı davasında, Babıali’ye 300.000 Düka tutarında savaş tazminatı ödenmesini bile emretmişti.

Ancak Venedik Deniz Cumhuriyeti savaşı devlet propagandası için kullandı ve savaşın yıldönümü Cumhuriyet’in en önemli bayramlarından biri haline getirdi.

Hayat paylaşınca güzel!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.