Bu hafta yazımda her hafta olduğu gibi, değerli Blog Takipçilerime & Misafirlerime Roma İmparatorluğu, Roma ve/veya İtalya hakkında ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum. Bu hafta ilk bölümü ile konum Kuzeyin kraliçesi Susa ve Augustus Kemeri.
Kuzey İtalya’daki Alp Dağlarının eteklerinde, Antik Segusium (bugün Susa) antik yerleşimi bugün, adını Torino Bölgesinde bulunmaktadır ve Segusium‘un modern halefi Susa‘dan alan Val di Susa’da (Susa Vadisi) bulunmaktadır.
İsmindende anlaşılacağı gibi Segusium muhtemelen Segusini’nin en önemli yerleşim yeriydi. M.Ö. I. YY sonlarına gelindiğinde, Marcus Julius Cottius, Segusini’nin şefi olmuştu ve İlk İmperator Augustus‘un diğer Alp halklarına boyun eğdirmesi sırasında Cottius, Roma ile müzakere ederek (belki bir para karşılığında) Segusini’ye özerklik hakkını ve ona Bağlı 14 kasabanın Praefectus Civitatium unvanını kazandırdı. Bu ünvan esasında Roma’ya bağlı bir özerk bölge manasına geliyordu. Strabon’un Donnus (Cottius’un babası) ve Cottius’un ülkesi olarak bahsettiği bölge burası olmalıydı.
Cottius’un kontrolü altındayken bölge vatandaşlarına Latinlere tanınan haklar tanındı. Babasıyla aynı adı taşıyan Cottius’un oğlu, Claudius yönetimi altında, Tiberius’un hükümdarlığı sırasında, tarihçilere göre biraz erken zamanlama ile, kurulduğu anlaşılan ve Regnum Cottium olarak anılan bölgede Kraliyeti ve dolayısı ile Kral ünvanını aldı ve bu mertebeye yükseltildi.
Genç Cottius’un Kral ünvanı ile saltanatı kısa sürdü. M.S. 63’te Nero yönetimindeki yeniden yapılanma sırasında, krallığı ortadan kaldırdı ve İmparator Nero bölgeyi, Cottius ailesinin adını taşıyan ve günümüzde isim olarak kısmen halen kullanılan, Alpes Cottiae eyaletine dahil etti. Daha sonraları Segusium, Alpes Cottiae Bölgesinin başkenti olarak ilan edilecekti.
İmparator Nero’nun Roma İmparatorluğu’nun idaresine katılmasının ardından Segusium’a ayrı bir statü ve Segusium halkına tüm Roma Vatandaşlık hakları verildi. İmparatorluğun son dönemlerinde, Segusium üzerinden, dolayısı ile Alpler üzerinden İtalya’dan, Galya’ya geçiş önemli bir rota haline gelmişti.
M.S. 312’de Konstantin ve Maxentius İmparatorluğun kontrolü için savaşırken Maxentius, Konstantin’in İtalya’ya girişini engellemek amacıyla Segusium‘a bir askeri kuvvet, Lejyon, gönderdi. Konstantin Galya’dan kasabaya vardığında, Segusium‘u geleneksel/klasik bir şekilde kuşatıp almayı denemek yerine, askerlerine şehrin kapılarını ateşe vermelerini emretti. Sonrasında şehir surlarına merdivenler ile saldırarak, garnizonu teslim olmaya zorladı. Sonrasında Konstantin şehrin, o zamanlar için doğal olan askerler tarafından şehrin yağmalanmasına izin vermediği bilinmektedir.
Bu haftalık bu kadar olsun.
Her pazar saat 09:05 te yeni bir yazı ve konu ile karşınızdayım…
Susa‘nın ünlü Augustus Kemeri/Kapısı/Arkı yazımın devamı haftaya…