Bu hafta yazımda her hafta olduğu gibi, değerli Blog Takipçilerime & Misafirlerime Roma İmparatorluğu, Roma ve/veya İtalya hakkında ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum. Bu hafta Vatikan’dayız & konumuz Dev Çam Kozalağı ve aynı adı taşıyan Avlu.
Çam Kozalağı (Pigna) veya Devasa Çam Kozalağı (Pignone), kesinlikle Vatikan Müzelerinin sembollerinden biridir. MS 2. YY tarihlenen, dört metre yüksekliğinde ve iki buçuk metre genişliğinde bronz bir heykeldir.
Kompleks, Aziz Petrus Bazilikası ve Belvedere Avlusu olarak bilinen Apostolik Saraylar’ın kuzeyinde, eserin adını verdiği avluda yer alıyor.
Müzelerin koridorlarını ve odalarını çevreleyen 300 metrekarelik açık alan olan Cortile della Pigna’da yer almaktadır. Kozalağı yapan ustasının Publius Cincius Savio olduğnu biliyoruz. Bu eser muhtemelen İsis ve Serapis Tapınağı’nın çeşmesini süslemekteydi Muhtemelen, yüzyıllar geçtikçe çam kozalağı, daha sonra San Pietro (Aziz Petrus Bazilikası) olacak yerin dışına yerleştirildi.
Dante bunu “İlahi Komedyasında, Cehennem’in XXXI. Bölümünde, devlerden biri olan Nembrot hakkında şöyle yazmıştır. “Yüzü sanki benim için Roma’daki Aziz Petrus’da ki Çam Kozalağı gibi uzun ve kalın.”
Çam kozalağı, bugün üzerinde durduğu Nero’nun hamamlarından gelen bir sütun başlığının üzerinde durmaktadır. Bu sütün başlığında, muzaffer bir sporcunun taç giyme törenini tasvir eden, 3. YY dan kalan gravürler halen görülmektedir. İki tarafında Hadrianus dönemine ait olanların kopyaları olan iki bronz tavus kuşu da bulunmaktadır.
Bu ünlü kozalağı gene bu ünlü sütun başlığının üzerine koyma/oturtma fikri 1704 yılına tarihlenir. Bu fikir zamanın Papalık Mimarı Carlo Fontana’dan çıkmıştır. Heykele çıkan çift taraflı merdiven, Michelangelo tarafından tasarlandı.
Ölümsüzlüğün ve yeniden doğuşun sembolü olan heykel, Orta Çağ’da Roma’da Campo Marzio’daki Agrippa Hamamları bölgesinde bulunmuş ve belli bir şaşkınlıkla karşılanmıştı. İlginçtir ki altında ki sütun başı da, 1660 yılında aynı yerde bulunmuştur.
Bugün Roma’nın 9. bölgesi olan Pigna mahallesi, adını bu heykelden almaktadır. Bu tarihi gerçeklere bir dizi efsane de eklenmiştir.
Bunlardan biri, Çam Kozalağı‘nın Pantheon Oculus’nun (Panheon’un kubbe üstünde halen bulunan delik) üstündeydi görevini yerine getirmekteydi. Bu hikayeye göre Pantheonun üstünde bulunan Oculus deliği zamanında sçık değildi ve bu kozalak ile kapatılmış/süslenmişti.
Tapınak bir pagan tapınağından kiliseye dönüştürüldüğünde içerideki şeytanlar dışarı çıkmak için kozalağın kapattığı delikten dışarı kaçarlar ve uçup uzaklaşırlar. Çam Kozalağı‘nı da yanlarında sürüklediler ve kubbedeki meşhur deliği bıraktılar.
Başka bir efsane ise çam kozalağının Hadrian Mozolesi’nin tepesinde bulunduğunu ve içinde imparatorun küllerinin bulunduğunu iddia ediyor.
Bu efsanelere dayanarak Çam Kozalağı halen Hristiyan sembollerinden biridir. Bir çam kozalağının olmuş fıstıklarını, zamanı geldiği zaman dışa doğru atması, çevreye yayılması gibi, Hristiyanlığında dünyaya yayılmasını sembolize etmektedir.
Bu haftalık bu kadar olsun.
Her pazar saat 09:05 te yeni bir yazı ve konu ile karşınızdayım…