Bu hafta yazımda her hafta olduğu gibi, değerli Blog Takipçilerime & Misafirlerime Roma İmparatorluğu, Roma ve/veya İtalya hakkında ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum. İki bölümden oluşan yazımın, ikinci ve son bölümünde Roma’nın oldukça ilginç bir kilisesi olan, Santa Maria sopra Minerva’dan bahsedeceğim.
Kilisenin içinde görülen ve Michelangelo’ya ait olan İsa heykelinde, İsa bir kamışın ucuna bağlı bir süngere ve Haça sarılmış olarak tasvir edilmiştir.
Peki bu kamışa bağlanmış sünger ne ifade etmektedir ve İsa buna neden sarılmış olarak tasvir edilmiştir?
Sebebi Romalı askerler kamış ucuna bağlanmış sünger ile İsa’ya ve onu aşağılamak için İsa ile beraber çarmıha gerilmiş diğer 2 hırsıza su verirken, İsa’ya su yerine sirke verirler. Bu kamış ve üstünde sünger bunu sembolize etmekte, İsa’nın çektiği acıyı betimlemektedir. İsa bu heykelde güçlü görülmektedir. Michelangelo İsa’nın geri dönüşünün güçlü olduğunun üstüne basmak istemiştir. Haç aynı zamanda heykelin güç kaynağıdır, aynı Hristiyanlığın ana güç kaynağı olduğu gibi. Bu tam bir Hristiyanlık sembolizasyon örneğidir. İsa yana (sanki seyredenlere) sevgiyle bakıyor gibidir ve bu tanrının güzelliği ve ululuğunu sembolize ediyor.
Santa Maria sopra Minerva Kilisesinde, Apsisin ortasında, Santa Caterina da Siena’nın mezarı…
Bu kutsal kişilik Siena’dan gelen önemli bir Kilise Teoloğu kadındır ve halen önündeki kağıtlara insanlar dileklerini yazıp bıraklamaktadırlar.
Sol kanatta, kilisenin sonunda San Domeniko görülmektedir. Domine – Patron, sahip, tanrı (Türkçede de dominant – baskın olarak halen kullanılmaktadır) Cane – Köpek yani Tanrının bekçisi manasındadır. 1500 li yıllarda Engizisyon & Mahkemelerinin fikir babaları ve icraatı yaptıranlar Dominikanlardı. Engizisyon mahkemelerinde Kilise (Katolik) inancı dışına çıkanlar için kurulan mahkemelerdi. Mesela İsa sadece bir insandır diyen kişi Kilise tabusu dışına çıkar ve zamanında bu mahkemelerde (XII. YY dan, XVII. YY a kadar sürmüştür) insanlar yargılanmıştılar. XII. YY da Engizisyon (Araştırma) için ağırlıkla Dominikan’lar ve Fransizkan Tarikat üyeleri şehir ve köylerde gezerek Vatikan’a ters düşenleri bulup mahkemeye çıkarıyordular. 1250 den itibaren inancından şüphe duyulan bu kişilere, Rahip Hakimlerin işkence yapma hakkı dahi verilmişti. Cezalar Rahip Hakimlerin kriterine göre çeşitli dini cezalar (on gün sadece ekmek su ile yaşamak, manastırda hapis veya bir kutsal yere kadar gitmek gibi) son limit ateşte yakılmaya kadar gidebilirdi. Mesela Giardano Bruno, Giovanne (Jan) Dark, Galileo Gallilei gibi önemli isimler bu mahkemelerin cezalandırılan önemli kişilerden ilk akla gelenleridir.
Roma’da heykelini gördüğümüz Giardino Bruno’da Santa Maria sopra Minerva Kilisesi Manastırında kalmış, engizisyon tarafından mahkemeye verilme sebebi ise Kutsal Üçlemeye inanmaması ve bu konuda taviz vermemesi olmuştur.
Kilisenin orta hattının sonunda, sonlara doğru, solda Genç Bernini’nin bir eseri, Dominikan Rahibe heykeli, türbesinin üstünde bulunur. Bu rahibe Roma’ya Sakız adası, yani Cios tan gelmişti.
Peki tapınağının üstüne bu kilisenin inşa edildiği, Minerva neydi, kimdi?
Roma (Etrüsk) inancında bilgi, strateji, doğru sebep için yapılan savaş, kahramanların yeteneklerin tanrıçasıydı ve el işçilerinin koruyucusu idi. Bilgi, el işlerinin ve maharetin tanrıçası olduğu için at arabası ve halı tezgahı ile sembolize edildiğini eski Romalılardan bilmekteyiz.
Ayrıca bilgi gerektiren işlerin/sanatların koruyucusu ve tanrıçasıydı mesela mimarlık, mühendislik, matematik, fen, geometri gibi… Giove’nin (karşılığı Helen/Yunan Mitolojisinde Zeus’tu) kızıydı. Minerva’nın Helen/Yunan mitolojisinde karşılığı ise Athena idi.
Minerva İkonografide savaşan bir kadın olarak tasvir edilmiştir. Antik Yunan kıyafetiyle, zırhıyla gösteriliyor, göğüslerinin ortasında bir Medusa kafası bulunurdu. Elinde veya kafasında bir kask olur ve elinde bir mızrak tutardı.
Meydanda bulunan filin ve dikilitaş nedir?
Minerva meydanına M.Ö. VI. YY dan kalma bir Mısır dikilitaşı görülmektedir. Bernini’nin, boyutundan dolayı “Civciv Minerva” olarak adlandırdığı, fil yavrusunun süslediği güzel tabanı heykel traş Ercole Ferrata (1667) tarafından yapılmıştır.
Bu haftalık bu kadar olsun.
Her pazar saat 09:05 te yeni bir yazı ve konu ile karşınızdayım…