Bu hafta yazımda her hafta olduğu gibi, değerli Blog Takipçilerime & Misafirlerime Roma İmparatorluğu, Roma ve/veya İtalya hakkında ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum. İki hafta önce başladığım ve dört hafta sürecek olan yazım dizimde, bu hafta sizler için üçüncü bölümü ile Ravenna San Vitale Kilisesi…
İsa, Martirlik tacını Vitalis’e verir ve melekler yol gösterirler. Ecclesius İsa’ya kiliseyi sunar. Çapraz tonozda mistik kuzu, çevresinde “yaşayan canlılar” tavşan, geyik, kuş vs gibi canlılar barındıran akanthus dalları ve yaprakları, üslup açısından çok doğaldırlar.
Eski Ahit’ten sahnelerde, Altar masasında Habil ve Melkisedek Tanrı’ya sunu yaparlar. Karşıda doğal bir atmosfer içinde İbrahim’in İshak’ı kurban etmesi ve üç tanrısal misafire sunu yapması, İbrahim, ağacın yanında çadırını kurduğu zaman, yaşlı karı kocanın çocuk sahibi olacağını müjdeleyen üç misafiri ağırlaması, buzağı keserek ikram etmesi. Karşılıklı olarak Tanrı’ya kurban sunumu gibi sahneler çok etkileyicidir.
Altın fon nedeniyle mekan olgusu olmayak İmparatorluk panosu. İmparator ve solunda kilise ileri gelenleri, sağında da devlet ileri gelenleri ve askerler ile muhafızlar, hepsi cepheden gösterilmişlerdir. İmparator, imparatorluk rengi olan erguvan rengi giyinmiş, elinde de bir altın kase tutar, bu kiliseye yapılan bağışı simgelemektedir. İmparatorluk gözetimi altında yapılan yapılara İmparatorlar mutlaka hediye gönderir/bağışta bulunurdular. Ayinlerde kullanılacak eşyalar, ikonlar gibi. Böyle bir hediyenin İmparator tarafından San Vitale’ye gönderildiği buradan net olarak anlaşılmaktadır.
İmparatorun yanında, saçsız, belli bir yüz hattına sahip Maxinius bulunmaktadır. İsmide yazılmıştır. Büyük bir olasılıkla kilise Maxinius döneminde açıldığı için, kendi Piskoposluğunun altını çizme/vurgulama isteğinin kanıtı olabilir.
İmparatorun sağında, panonun solunda iki figür vardır. Sakallı olanın Belisarios olduğu tahmin ediliyor. İmparatorla Maximianus arasında bulunan adamın ayakları yoktur, onun dışında herkesin ayakları var, bu bize resme daha sonra eklenmiş olma ihtimalini hatırlatıyor. Yine fiziksel özellikleri ile, çirkin, kirli sakallı bir kişi. Kayıtlardan biliyoruz, bu kişi daha öncede bahsettiğimiz, San Vitale’nin yapımında maddi yardım sağlamış Ravenna’lı bir banker olma ihtimali yüksek. Julianus Argentarius, Gümüş işi ile uğraşan biri ve kiliseye para vermiştir. Kiliseye yardım ettiği resmi koyulmuş olmalı.
İmparatorun yüzüne bakınca Bizans portreciliğine uygundur, fizyonomik özellikleri yok, ideal bir görünüşü vardır. Kaş ve gözlerin düzgünlüğüyle akıllı ve düzgün bir görüntü verilmeye çalışılmış. Düzgün karakterini gösterme çabası burada vurgulanmış. Oysa piskopos ve diğerlerinde daha ince bir teknik, fizyolojik özellikler var. Yani İmparatora daha özen gösterildiği aşıkardır.
Karşı tarafta İmparatoriçe Theodora ve yardımcıları görülüyor. Bir mekan olgusu görülmekte. Altın fon olsa bile İmparatoriçe nişin tam ortasında. Açılan bir kapıdan ona yol gösteriliyor. Güzel kıyafetli kadınlar/nedimeler resme değer katmaktadırlar. İmparatoriçenin sağında saray hadımları görülüyor. Burada da zengin, ve etkileyici tacı, ince ve sert yüz hatları ile kuvvetli bir özellik vermek ve güçlü karakterini öne çıkarma isteği var. Özenle hazırlanmış hatlara sahip. Nedimelerinin önünde ve tam ortadadır. Oysa diğer mozaikte İmparator, diğer figürlerle aynı seviyedeydi. İmparatorun zaman ve mekan olgusundan uzak yerleştirilmesi, zamansız ve mekansız, yani her zaman her yerde o var, mesajı vermek istemektedir.
Bu haftalık bu kadar olsun. Haftaya dördüncü ve son bölüm.
Her pazar saat 09:05 te yeni bir yazı ve konu ile karşınızdayım…
