Nemi Gölü, Caligula’nın Gemileri

Nemi Gölü, İmp. Caligula'nın Gemileri
1'den 5'e değerlendirmek için yıldıza tıklayın!
[Toplam: 45 Ortalama: 5]

Bu hafta yazımda her hafta olduğu gibi, değerli Blog Takipçilerime & Misafirlerime Roma İmparatorluğu, Roma ve/veya İtalya hakkında ilginç bir konudan bahsetmek istiyorum.

Atını Senatör yapması ile tarihe geçen Roma İmparatoru Caligula‘nın Nemi Gölünde yaptırdığı gemiler, bu hafta ele alacağım konu olacak.

Bu gemiler, farklı boyutlarda ve yüzen saraylar konseptinde iki gemi olarak, Roma İmparatoru Caligula‘nın (gerçek adı Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus) hükümdarlığı altında M.S. 1. yüzyılda Nemi Gölü‘nde inşa edildiler. Nemi Gölü bugün Roma şehrinin kuzeyinde, yaklaşık 1 saatlik mesafede olup, çilekleri ve çileklerden yapılmış çeşitli tatlıları ile ünlüdür.

Bu ünlü gemiler Orta Çağ’da geçici olarak unutuldu. Balıkçılar, önceleri gölde eski bir hazine olduğunu düşünerek, bazı gemi parçalarını gölden çıkarmaya başladılar. Daha sonra bunun Caligula‘nın ünlü gemileri olduğu anlaşıldı ve gölden çıkarmak için ilk profesyonel girişimler 1446’da Leon Battista Alberti tarafından yapıldı. Varillerden bir sal yapan Alberti bu saldan kancalı halatları suya indirdi ve bu çaba ile sadece büyük bir heykelin bazı kısımları gölden çıkarılabildi. 1531’de Francesco De Marchi ilk dalış çanlarından biriyle dalmak için göle indi ancak bu çabada çok başarılı oldu sayılmaz. Daha sonra 1827 ve 1895’teki gemileri kurtarma girişimlerinden de iyi sonuçlara ulaşılamadı. Geminin üst yapısının bazı kısımları bu işlemler sırasında hasarda gördüler. Bu çabaların belki tek faydası gemilerin bulunduğu yerin ve kalan parçaları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaktan ileri gidememiştir.

Gemilerin biri kıyaya daha yakın olarak gölün tabanında 5-12 metre derinde ikincisi ise gölün daha ortalarına doğru ve 15-20 metre su yüzeyinin altındaydı ve ileriki yıllarda daha profesyonel yöntemlerle su yüzeyine çıkarıldılar.

Kurtarılan ilk gemi 70 metre uzunluğunda, 20 metre genişliğe sahipti. Gövde üç ana bölümden oluşuyordu. Gövdenin genel şekli, kıçta daha geniş ve pruvada daha dar bir görüntüye sahipti. Üst yapılar, her biri merdiven ve koridorlarla birbirine bağlı iki binanın iki ana blok bölümünden yapılmış gibi tahmin edilip, her iki uçtaki güvertenin yüksek kısımlarına inşa edilmiştiler. Bu dağılım, gemiye durgun bir görünüm kazandırıyordu. Bu yapı şekli Romalılar tarafından karada inşa edilmiş, diğer antik yapılara hiçbir benzerliği yoktu.

Kurtarılan ikinci gemi 73 metre uzunluğunda ve 24 metre genişliğinde ve daha büyüktü. Üst yapı gemi ortasındaki ana bölümün devamı gibi görünüyor, kıçta ağır bir bina ve pruvada daha küçük bir bina ile şekilleniyordu. İçinde özenle hazırlanmış ve zamanın bilgisi ve teknolojisine göre yüksek kalitede mermer, mozaik zemin, ısıtma ve su tesisatı bulunuyordu.

1929 yılında göl yatağından kurtarılan gemilerin kalan parçaları, 31 Mayıs’ı, 1 Haziran 1944’e bağlayan gece II. Dünya Savaşı sırasında çıkan yangında müze ve gemiler tamamen yok oldu. Yalnızca birkaç parça kurtarıldı ve Roma’daki Museo Nazionale Romano’ya getirilerek, sergilenmeye başladı. Savaşın bitiminden hemen sonra, bu yangından Alman Askerleri kundakçılıkla suçlandı. Ancak daha sonra müzede geceyi geçiren mültecilerin yangını başlatmış olabileceği ya da yangının Amerikan güçlerinin top atışlarından kaynaklanmış olabileceği ihtimalleri de tartışıldı. Gerçekte ne olduğunu açıklığa kavuşturmak muhtemelen artık mümkün olmayacak.

2020 yazında Nemi Belediye başkanı Alberto Bertucci’nin, Belediye Meclisi adına gemilerin yangından zarar görmesi bağlamında Alman Federal hükümetinden tazminat talep ettiği bilinmektedir. Parayı, muhtemelen 3D teknikleri ile gemileri yeniden inşa etmek ve ardından bunları yerel bir müzede sergilemek için kullanmak istiyordular. Belediye Başkanı Bertucci, iddiasını desteklemek üzere, gemilerin imhasından Alman Askerlerinin, sorumlu olduğuna dair elinde “raporlar, belgeler ve ifadeler” bulunduğunu iddia etti. Ona göre bu kasıtlı bir kundaklama olayıydı. Bu iddiasını kanıtlamak için Floransa merkezli bir Hukuk bürosundan Alman Avukat Joachim Lau’yu görevlendirdi. Bertucci’nin bu girişimi, İtalyan ve Alman medyasının da dikkatini çekmesini sağladı, ancak iddia ettiği bu kanıtları sunamadı.

Museo delle Navi Romane Müzesi, çeşitli restorasyonlar sonrası 15 Aralık 1988’de açıldı ve 2000 yılında yeniden tasarlandı. İki gemi bugün 1:5 ölçekli modellerinin yanı sıra 1944’te kurtarılan bazıları kopya olan çok sayıda ayrı parçayla beraber sergileniyor. Müzede ayrıca Nemi Gölü çevresindeki bölgelerden elde edilen diğer arkeolojik buluntular da sergileniyor. Nemi gemilerinden bazı orijinal parçalar ayrıca, Palazzo Massimo’daki Museo Nazionale Romano’da da görülebilir.

1995 yılında kurulan Associazione Dianae Lacus, gemilerden en az birini orijinal boyutunda yeniden inşa etme hedefini belirledi.

Enkazlardan birinde bulunan kurşun boru üzerinde “Gaius Caesar Augustus Germanicus (Caligula)” damgası yanında, birçok fayansın üzerlerinde de üretim tarihleri vardı.

Bugün Caligula‘nun gemilerinden kalan en net bronz parçalar ayı/kurt/aslan kafaları şeklindeki gemi süsleridir.

Bu haftalık bu kadar olsun.
Her pazar saat 09:05 te yeni bir yazı ve konu ile karşınızdayım…

Hayat paylaşınca güzel!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

WhatsApp İletişim